5 SAAT DAVALARIYLA İLGİLİ FLAŞ GELİŞME. 2010 tarihindeki kanun değişikliği ile 3153 Sayılı kanun ile iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalan sağlık personelin çalışma saatleri 7 saate çıkarılmış ve Sağlık Bakanlığı’nın 12.02.2010 tarih 6145 genelgesi ile tüm radyoloji çalışanların çalışma saatleri 5 saatten 7 saate çıkarılmıştır. Bu kanun yürürlüğe girmeden önce 4201 sayılı 1939 tarihli Radyoloji Nizamnamesi (tüzük) uyarınca radyasyon ile çalışanların çalışma saati 5 saat olarak düzenlenmiş olup bu tüzük maddesi uygulamaya esas teşkil etmekteydi. 2010 tarihli kanunun yürürlüğe girmesi ve yayınlanan genelge ile 7 saate çıkarılan çalışma saatine karşı Anayasa Mahkemesi’nin de yorumu ışığında (söz konusu kanun maddesinin aykırılık gerekçesi ile iptali istenmiş ve maddenin iptali istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır.)Anayasa Mahkemesi maddeyi iptal etmemiş ve fakat haftalık 35 saat çalışmanın üst sınır olduğu şekilde maddeye bir açıklama getirmiştir. Ayrıca yine Anayasa Mahkemesi kararında 1939 tarihli nizamnamenin uygulama alanının kalıp kalmadığına ilişkin bir yorum yapmamıştır.) Bu nedenle İdari birimlere (Kamu Hastaneler Birliği ve Eğitim Araştırma Hastanelerine) çalışma saatlerinin 7 saatten 5 saate düşürülmesi talebi ile davalar açılmıştır. Konu davalarda 1939 tarihli Tüzüğün uygulamasının devam etmesi gerektiği ve kanunun sadece bir üst sınır düzenlenmesi yaptığı gerekçe gösterilmiş ve birçok dava İdare Mahkemeleri tarafından kabul edilmiştir(kazanılmıştır). Davalar davalı idarece temyiz edilmiş ve dosyalar Danıştay’a gönderilmiştir. Danıştay 2 yılı aşkın sürenin ardından İdare Mahkemelerince kabul kararı verilmiş dosyalar hakkında bu kararlara yürütmesinin durdurulması yönünde bir karar verilmiştir. Aleyhimize verilen kararda Danıştay’ın dayanak olarak olarak gösterdiği gerekçe 1939 tarihli tüzüğün uygulama alanının kalmadığı şeklinde olup Anayasa Mahkemesi kararından hiç söz edilmemişir. Bizim davalarımıza temel teşkil eden tüzüğün uygulama alanı kalmadığı şeklindeki Danıştay yorumu ne yazık ki tüm İdare Mahkemeleri tarafından 5 saat davalarının reddedilmesine neden olmuştur. Hali hazırda devam eden 5 saat davalarına ilişkin kararların olumsuz sonuçlanma ihtimali yüksektir. Zira Danıştay henüz esas hakkındaki kararını vermemiş olsa da yürütmeyi durdurma kararında göstermiş olduğu gerekçe esas hakkında verilecek kararında kuvvetle muhtemel olumsuz olacağının işaretidir. Bu vesile ile Danıştay’ın esas hakkındaki kararını açıklamasına kadar şimdilik 5 saat davalarının açılmasını ertelemenin makul olacağı kanaatindeyiz. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Şuanda Danıştay'da devam edilen davalar esastan görüşülüp karara bağlandıktan son aleyhte kararlar için Anayasa Mahkwemesine, ordanda olumsuz karar çıkması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma imkanı söz konusudur. Bu süreci mevcut devam eden davalarla götürmek yeterli olduğundan davanın sonuçlanıncaya kadar dernek aracılığı ile 5 saat konusu için dava açılmaması ve süreci beklememiz gerektiği kanaatindeyiz. Tüm üyelerimize ve meslektaşlarımıza önemle duyurulur. TÜMRAD-DER Yönetim Kurulu |
16671 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |