8 KASIM DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ KUTLU OLSUN. 8 KASIM DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI Bugün, 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü. Bundan 121 yıl önce 8 Kasım 1895 tarihinde Alman fizikçi Prof. Dr. Wilhelm Conrad ROENTGEN tarafından x-ışınlarının keşfedildiği ve insanlığın hizmetine sunulduğu çok anlamlı bir gün ve X-ışınlarının hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılarak radyoloji biliminin doğduğu gündür. Radyasyon, tıpta teşhis ve tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, tıpta radyasyon uygulaması hiçbir alternatif kalmadığı durumda ve kesinlikle hekim kararıyla yapılmalıdır. Teşhis ve tedavi amacıyla röntgen, anjiyografi veya tomografi gibi tetkikler radyasyon dozu nedeniyle hekimin fayda-zarar değerlendirmesi yaparak hasta lehine fayda sağlayacağı durumlarda yapılması gerekir. Hiçbir duyu organımızla hissedilmeyen, ancak özel olarak üretilmiş dedektörler ile tespit edilebilen radyasyon özel korunma önlemleri alınmadığı takdirde maruz kalındığında vücutta ölüme kadar varabilen ciddi etkiler yaratabilmektedir. Bu etkiler radyasyon yanıkları, katarak, kısırlık, kanser ve genetik bozukluklardır. Tüm Radyoloji Teknisyen ve Teknikerleri Derneği(TÜMRAD-DER) olarak amacımız; radyoloji, nükleer tıp ve radyoterapi gibi radyasyon kullanılan alanlarda hizmet kalite standartlarını yükseltmek, aynı zamanda meslektaşlarımızı ve toplumu radyasyonun olası etkilerine karşı bilinçlendirmektir. Radyoloji ve radyasyon çalışanları tıpkı maden ocağında çalışanlar gibi ağır ve tehlikeli meslekler sınıfındadır. Mesleğin çalışma usul ve esasları, alınması gereken güvenlik önlemleri kanun ile belirlenmiştir. Ama ne yazık ki maden ocaklarında çalışanlar gibi radyolojide de birçok birim özelleştirilmiş, taşeron eliyle yürütülmektedir. Güvenlik önlemlerinden yoksun, esnek çalışma, kuralsız çalışma, ehliyetsiz eleman çalıştırma, sosyal ve özlük haklardan yoksun çalışma ve bunun sonucunda radyasyondan dolayı sağlığını kaybetme riski ile karşı karşıyayız. Her yıl 5000 civarında mezun olan genç meslektaşlarımız iş bulamazken taşeron firmalarında yoğun olarak ucuz iş gücü diye, hiçbir hak ve hukuk tanımadan radyasyon ile ilgili eğitim almamış kişiler çalıştırılıyor. Ehliyetsiz kişiler en başta kendi sağlıklarını daha sonra hastaların sağlığı için ciddi risk taşımaktadır. Özel hastanelerde de durum bundan farklı değildir. Meslektaşlarımız kanunların kendilerine sağladığı, radyasyon izinlerini, yıpranma hakları kullanamıyorlar, kullandırılmıyor. Performans sistemi ile radyoloji tetkiklerinin sayısında ve iş yükümüzde 5 kat artış yaşanmıştır. İş yükümüzün önemli bir kısmını teşhis ve tedaviye hiçbir katkısı olmayan gereksiz radyolojik uygulamalar ve tetkikler oluşturmaktadır. Her bir tetkik demek hastanın ve bu incelemeyi yapan bizlerin daha fazla radyasyon alması demektir. Bizler kendi geleceklerimizden endişeliyiz. Ne zaman sıra bana gelecek diye korku ve panik içerisindeyiz. Derneğimize yapılan başvurular olayın korkunç boyutunu ortaya koymaktadır. Önlemler alınmazsa, taşeronluk sistemi bu haliyle devam ederse hastanelerimizdeki radyoloji üniteleri facia üreten birimler olacaktır. Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve diğer ilgili kurumlar yakın zamanda Erciyes Üniversitesi olayında olduğu gibi sessiz kalmaları, göz yummaları, denetim faaliyetlerini yapmamaları bizlerin endişelerini artırmaktadır. Radyasyonun kısa süre içerisinde görülen ve bunun için yüksek radyasyon dozuna ihtiyaç duyulan etkileri olduğu gibi yıllar sonra alınan küçük düzeydeki dozlar genetiğimizi bozarak ve kanser olmamız için yeterlidir. GDO’LU TEKNİSYEN OLMAK İSTEMİYORUZ. BİZLER KANSER OLMAK İSTEMİYORUZ. Çalışma saatlerimizin azaltılması ve günlük yapılan işlem ya da hasta sayısına sınırlama getirilmesini İSTİYORUZ. KORUYUCU EKİPMANLARIMIZ YETERSİZ ve UYGUN DEĞİL. Bizlerin kanser olmaması için kullandığı koruyucu ekipmanlar hem yetersiz hem de birçoğu uygun değil. Çalışma Bakanlığı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü bünyesindeki birimler kurşun önlük ve diğer koruyucu ekipmanları üreten, ithal eden firmaların yeterliliklerini titizlikle sorgulamalı ve yetersiz bulunan işletmelerin faaliyetlerini durdurmalıdır. Yurt dışından ithal ediyoruz deyip merdiven altı üretilen koruyucu ekipmanlar piyasaya sürülüyor. Etkin bir denetim sistemi ile merdiven altı üretimin önüne geçmesi gerekmektedir. NE İSTİYORUZ! ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ. 1- Öncelikle Sağlık Bakanının bizlerin feryadına, bizlerin sesine kulak vermesini bu konuda çözüme dair bizleri dinlemesini İSTİYORUZ. 2- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Çalışma Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlar etkin denetim yapmasını İSTİYORUZ. 3- Her şeyden önce sağlığımızın korunması için çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını İSTİYORUZ. 4- Radyolojide iş yükümüz çok fazla yeterli sayıda istihdam sağlanmasını ve radyasyonla çalışma sürelerinin düşürülmesini, hasta veya tetkik sayısına sınırlama getirilmesini İSTİYORUZ. 5- Performans sisteminin, radyolojik incelemeler için tamamen kaldırılmasını İSTİYORUZ. 6- Taşeron firmaların titizlikle denetlenmesini, hukuksuzlukların, çalışanları köle gibi görme anlayışının önüne geçmesin İSTİYORUZ. 7- Radyolojide EHLİYETSİZ(Alaylı) çalışmanın önüne geçilmesini ve ehliyetsiz personel çalıştıran kurumlara caydırıcı cezalar verilsin İSTİYORUZ. 8- Radyoloji eğitimi veren okulların ve tahsis edilen kontenjanların sınırlandırılmasını ve radyoloji eğitiminin LİSANS düzeyine çıkarılmasını İSTİYORUZ.
Genel Merkez |
4575 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |