Acilen PDC doğrultusunda radyoloji alanında 5000 atama yapılmasını talep etti.

Basın açıklamamıza geçmeden önce son bir ayda kansere kurban verdiğimiz 2’si üyemiz 3 meslektaşımızı anarak başlamak istiyorum. Meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet ailelerine ve sevenlerine sabırlar diliyoruz.

Yine 3 gün önce Ankara-Konya seferini yaparken içinde birçok kuşku ve şaibe barındıran tren kazasında kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.

Değerli Basın Mensupları,

Bizler hastanelerde hastalarımıza röntgen, tomografi, MR gibi cihazları kullanarak hastalıkların teşhis edilmesinde önemli rol almaktayız. Aynı şekilde nükleer tıp ve radyoterapide de kanser gibi hastalıkları radyasyon vererek yani ışınlama yaparak tedavi eden sağlık çalışanlarıyız.

Son yıllarda sağlıkta köklü değişimler yaşandı. Şehir hastaneleri ile modern devasa büyüklükte binalara taşındık. Özellikle radyolojide taşeronlaşma arttı. Taşeron firmalara garanti edilen tetkik sayısını tutturmak için gereksiz yapılan tetkikler ve işler arttı. Haliyle iş yükümüzde birkaç kat arttı. Bizler bu hizmetleri yerine getirirken hastalarımıza radyasyon veriyoruz bu arada biz radyoloji teknisyenleri de radyasyona maruz kalıyoruz.

Bizler dünyada en çok MR ve tomografi tektik radyoloji teknisyenleri olarak özellikle son 5 yılda iş yükümüzün artması personel eksikliği nedeniyle meslektaşlarımız arasında kansere yakalananların sayısında da birkaç kat arttığını üzülerek belirtmek istiyorum.

Konunun kamuoyu tarafından da iyi anlaşılması için sizlere birkaç sayısal veri ile bilgi vermeye çalışacağım.

Sağlık Bakanlığı 12 Aralık tarihinde PDC (personel dağılım cetveli) yayınladı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurumlarında çalışan toplam radyoloji teknisyeni sayısı 12.392 civarındadır. PDC’ye göre Sağlık Bakanlığı kurumlarında olması gereken radyoloji teknisyeni sayısı 17.842 kişi.  Yani 5500 radyoloji teknisyeni eksik. Yani mevcut çalışan bir kişi 2 kişinin işini yapıyor. İki kişilik iş yapınca iki kat daha fazla radyasyon alıyor.

SONUÇ: Daha fazla çalışma, daha fazla radyasyon ve KANSER sayısında patlama.

TAŞERONLAŞMA CAN ALMAYA DEVAM EDİYOR

Bu bizim kaderimiz değildir. Dünyanın hiçbir yerinde radyolojide çalıştığı için, maden ocağında çalıştığı için, havaalanında çalıştığı için veya yol köprü inşaat işlerinde çalıştığı için insanlar ölmüyor.  Ama Türkiye’de insanlar ölüyor ve bunlar çok sıradan bir şeymiş gibi kimsenin umurunda olmuyor. Taşeronlaşma can almaya devam ediyor. Taşeronlaşma radyoloji teknisyenleri kanser yapıyor.

Kanser olmak bizim işimizin fıtratında yok. Gerekli önlemler alındıktan sonra radyolojide çalışma riskleri kontrol altına almak mümkün.  İşin acı tarafı aşırı iş yükü neden ile aldığımız radyasyon artarken radyasyondan koruyucu kıyafetler, önlükler merdiven altı üretim yapan firmalar hala hastanelerde bu ürünleri satmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda sessiz kalmaya devam ediyor.

Son bir ayda 3 meslektaşımızı KANSER’den kaybettik. Hepimiz endişeliyiz. Ne zaman sır bana gelecek diye korku içindeyiz. Kanserin en büyük sebebi artan iş yükü ve personel eksikliğidir.

Her yıl otalama 6500 mezun veriyoruz. Şuanda radyoloji mezunu 20 bin işsiz gencimiz var. Bunlar ne yapıyorlar, kimisi inşaatta çalışıyor, kimisi sanayide, tekstilde, resturantta bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyorlar. Bu gençlerimiz atanmayı bekliyor. Anadolu’dan gelip zor şartlarda okuyan bu gençlerimiz 85-90 gibi puanlar almalarına rağmen yerleşemiyorlar.

1-      Öncelikle kanser vakaları araştırılsın. Türkiye’de kansere yakalanan kaç kişi var? Kaçı tedavi aldı? Kaç kişi yaşamını yitirdi? Bu konularla ilgili Sağlık Bakanlığında bir bilgi yok maalesef.

2-      Gereksiz tetkikler çalışanlarımızın iş yükünü artırmakta ve nitelikli sağlık hizmeti sunmasını engellemektedir. Ayrıca gereksiz yere radyasyon verilerek yapılan tetkikler hastalarımızın ileriki yıllarda daha kanser olmasına sebep olmaktadır.  Gereksiz tetkiklerin STK’larında görüşü alınarak acilen bir çözüm bulunmalıdır.  Sağlık Bakanlığı ve ödemeyi yapan kuruluş SGK etkili bir denetimler yaparsa gereksiz işlemlerin önüne önemli oranda geçmek mümkündür. Böylelikle hastalarımıza ihtiyacı kadar tetkik ve sağlık hizmeti verilebilir.

3-     Radyolojide en önemli ve sorun personel eksikliği sorunudur.  79 Radyoloji Teknikeri yetiştiren Üniversiteden her yıl ortalama 6.500 kişi mezun olurken KPSS sınavı ile kamuda istihdam edilen radyoloji teknikeri sayısı 500-750 kişidir.  Bir yanda işsiz on binlerce gencimiz dururken diğer yanda personel eksikliği nedeniyle izinlerini bile kullanamayan, hastalandığında bile raporları iptal edilen meslektaşlarımız mevcuttur.  Acil olarak 5000 radyoloji teknikeri atması yapmalı ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

4-     Radyoloji çalışanları artan iş yükü, personel eksikliği karşısında tükenmişlik içinde ve sağlıklarından ciddi derecede endişe etmektedirler. Önlemler alınmadığı takdirde gelecek günler hepimiz için kanser gibi telafisi sonuçlar doğuracaktır. Radyoloji iş güvenliği, radyasyondan korunma önlemleri titizlikle uygulanmalı bu konuda denetimlerin yapılmasını istiyoruz.

Değerli Basın mensupları

Elbette daha birçok sorunumuz var. Ama öncelikle sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanmalıdır. Can güvenliğimiz söz konusu iken diğer sorunları konuşmak çok gerçekçi olmayacaktır.

Bu bağlamda düzenlediğimiz basın açıklamasını sonlandırırken bir kez daha kısa bir süre önce kaybettiğimiz meslektaşlarımız Didem EKİN GÜNAN, Kamil Cesur YENİHAN ve Nasır YILDIZ arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Sizlere ve Basın açıklamamıza katılım sağlayan destek veren tüm arkadaşlara da teşekkür ediyorum.