MESLEKTAŞLARIMIZA VE KAMUOYUNA DUYURUMUZDUR

Derneğimiz 17.12.2018 tarihinde İstanbul Bakırköy Meydanında Basın Açıklaması yapmış ve 18.12.2018 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde haber yapılmıştır. Haberle ilgili olarak derneğimizi ve Genel Başkanımız Heybet ASLANOĞLU’yu hedef gösteren Radyasyondan Korunma Uzmanları Derneği (RADKOR) tarafından  Basın Bildirisi adıyla yapılan açıklamaya ilişkin meslektaşlarımızın ve kamuoyunun bilgilendirilmesi adına bu açıklamayı yapma ihtiyacı duymaktayız. Buna göre;

1)  Derneğimiz yaptığı bilimsel, sosyal ve çalışma yaşamına dair çalışmalarla sadece üyelerinin değil tüm meslek mensuplarının ve toplumun güvenini ve takdirini kazanmış başta özlük hakları olmak üzere birçok platformda mesleğin sorunlarını bilimsel veriler ışığında cesurca savunmaktan çekinmemiş, birilerinin gönlünü hoş tutmak adına gerçekleri saklamamış dile getirmiştir. Bu bağlamda gerek meslek mensuplarını gerekse kamuoyunu doğru ve tarafsız bilgilendirmekten de çekinmemiştir. Söz konusu Basın Açıklamamızın tam metni 17.12.2018 tarihinde www.tumrad.net derneğimizin resmi web sitesinde yayınlanmıştır.

2)  Gerçek olan şu ki son bir ayda 2’si üyemiz 3 radyoloji teknisyeni Kanser’den vefat etmiştir. Bu meslektaşlarımıza bir kez daha rahmet diliyoruz. Aynı şekilde son bir ayda derneğimize bildirilen Kanser tanısı konulmuş meslektaşımızın sayısı da 7’dir. Bu arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.

3)  RADKOR’un Basın Bildirisinde ‘’yüksek doz’’ radyasyonun sağlık üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu ifade etmiş ancak aynı bildiride ‘’düşük doz’’ radyasyonun sağlık üzerindeki etkilerine değinilmemiş olması,  ‘’düşük doz’’ radyasyonu bu denli masum göstermelerini anlayabilmiş değiliz.

4)  İyonlaştırıcı radyasyonun Deterministik Etki (erken) ve Stokastik Etki (tesadüfi) şeklinde iki tür etkisi bulunmaktadır. Tanısal radyolojide yüksek radyasyon dozları gerektiren deterministik etkilerin ortaya çıkmasının beklenmediğini ancak stokastik etkinin çok düşük dozlarda ve uzun süreli çalışmalarda ortaya çıktığını ve radyoloji çalışanlarının da mesleği gereği radyasyon uygulamalarında bu düşük dozlara maruz kaldığını hatırlatmak isteriz. ICRP, WHO, IAEA gibi uluslararası kurumlar ile TAEK eğitimlerinde ve yayınlarında Radyasyondan Korunma İlkeleri’ni sıralarken GEREKÇELENDİRME en önemli ilke olarak kabul edilir. Madem ki düşük doz radyasyon uygulamalarının sağlık üzerinde herhangi olumsuz etki bırakmadığı iddia ediliyor  Gerekçelendirme, optimizasyon, film tekrarlarından kaçınma ve radyasyon çalışanlarının doz takibi neden önemsenmektedir? Çünkü risk vardır. Radyasyonun düşük dozlarda olması bu riskleri ortadan kaldırmamaktadır. RADKOR’un elinde düşük radyasyon zararsız olduğuna dair yapılmış bir radyoepidemiyolojik çalışma var ise bunu kamuoyu ile ve derneğimizle paylaşmalarından memnuniyet duyarız. O zaman bu kadar korunma, zırhlama ve tedbirlerinde alınmasına ihtiyaç olmadığı ortaya konulmuş olacaktır. Bu risk devam ettiği sürece de korunma önlemleri mutlaka alınmalıdır. Meslektaşlarımızın dozimetrelerini talimatlara uygun bir şekilde takmasını, koruyucu ekipmanların düzenli olarak kullanılmasını istiyoruz.

5)  Basın açıklamamızın tam metni RADKOR Yöneticileri tarafından okunmamış olduğu düşünüyoruz. Çünkü açıklamamızda ‘’vefat eden meslektaşlarımız kesinlikle radyasyondan dolayı kanser olmuşlardır’’ şeklinde bir ifademiz mevcut değildir.  Görüntüleme hizmetlerinin taşeronlaşması ile radyolojide tetkik sayısında birkaç kat artış olduğunu bunun önemli bir bölümünü gereksiz tetkiklerin oluşturduğunu, gereksiz tetkiklerin hastaların ve çalışanların daha fazla radyasyona maruz kalmasına sebep olduğunu iddia etmekteyiz.

6)  Açıklamamızda ‘’kanser sayısında patlama oldu’’ ifademizin amacımızı aştığını kabul ediyoruz. Amacımız; radyasyon fobisi yaratmak değildir. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi, personel eksikliğinin giderilmesi ve kalite kontrol, kalibrasyon ve diğer testlerin yapılması ve denetimi ile ilgili acil çözüm bekleyen sorunlarımızın çözüme kavuşturulmasıdır.

7)  Basın Açıklamamızın son bölümünde meslek örgütü olarak taleplerimizi sıralarken 1.ci talep olarak Sağlık Bakanlığı’nın Kanser vakalarını araştırmasını, meslek mensuplarının korku ve endişelerini gidermesini dile getirdik. Daha sonraki taleplerimizde gereksiz tetkiklerin önlenmesi ve yeterli personelin istihdam edilmesinden söz edilmiştir.

8)  Aynı bildiride sözü edilen Haziran 2016’da Kayseri Erciyes Üniversitesi Hastanesi’nde yaşanan kanser vakaları ile ilgili bilgi kirliliğini ortadan kardırmak toplumu ve meslek mensuplarını doğru bilgilendirmek üzere sorumlu bir meslek örgütü olarak uzmanlar eşliğinde söz konusu hastanede incelemelerde bulunulmuş ve ölçüm sonuçları basın yoluyla kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu konuda ki basın açıklamalarımız web sitemizde yayınlanmıştır.

9)  RADKOR Derneği Yönetim Kurulunca kaleme alınan bu bildirinin ne amaçla hazırlandığını doğrusu bizlerde çok merak etmekteyiz. ‘’Düşük doz radyasyon zarar vermez’’ anlamını taşıyan ve radyasyonu bu kadar masum gösteren ifadeler düşük doz radyasyonun etkileri toplumdan gizlenerek Nereye? Kime? Ne? mesajı verilmek istenmektedir. Doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. 

10)  Bir kez daha söylüyoruz. Radyasyon Vitamin Değildir! Çalışma koşullarımız çok ağır. Sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sağlanması işverenimiz olarak Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için birilerinin kanser olmasına veya kanserden ölmesine de ihtiyaç yoktur.

 Derneğimiz TÜMRAD-DER dün olduğu gibi bugünde yarında üyelerinin ve meslek mensuplarının çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadelesini kararlılıkla ve ısrarla devam ettirecektir.

 Meslektaşlarımıza ve kamuoyuna önemle arz ederiz.

 TÜMRAD-DER Yönetim Kurulu

Yorumlar