• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/tumradder/
  • https://twitter.com/TumradDernegi
LOGOMUZ
Genel Başkandan
 Heybet ASLANOĞLU
Genel Başkan
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği

Cevizlik Mah. Hüsreviye Sok. No.7 Günay İş Hanı K.3/40 
Bakırköy/İSTANBUL

Tel - Fax:
0 (212) 530 30 23

Gsm:
Heybet ASLANOĞLU(Başkan)
0 532 292 46 27

E-Posta:
tumradder@gmail.com



RADYOLOJİ ANDI
İŞ-BECAYİŞ İLANLARI
İŞ İLANLARI
KANAL RADYOLOJİ
SAĞLIKTA YENİ DÖNEM.. KAMU HASTANE BİRLİKLERİ YASALAŞTI.

 

SAĞLIKTA YENİ DÜZEN...KAMU HASTANE BİRLİKLERİ YASALAŞTI.

Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Söz konusu KHK ile sağlık alanında önemli düzenlemelere gidildi. Buna göre 11 üyenin yanı sıra müsteşar ve bu KHK ile 3'ten 5'e çıkarılan müsteşar yardımcılarından oluşan Sağlık Politikaları Kurulu oluşturuld...u. Bakanlığın sağlık sistemi yönetimi ve politika belirleme ile ilgili temel görevlerini yerine getirecek kurul bünyesinde, Bakanlığın görev alanı ile ilgili olarak bilimsel ve uzmanlık gerektiren konularda çalışma yapmak ve görüş bildirmek üzere danışma kurulları ve komisyonlar oluşturulabilecek. Danışma kurullarında ve komisyonlarda, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının personeli ile üniversitelerden ve diğer kamu ve özel kurum ve kuruluşlarından veya yabancı uzmanlardan görevlendirme de yapılabilecek.

Sağlık Bakanlığına bağlı Merkez ve Taşra teşkilatında görev yapan

- Genel Müdür
-Genel Müdür Yardımcısı
-Daire Başkanı
-Merkez Şube Müdürü
-İl Sağlık Müdürü
-İl Sağlık Müdür Yardımcısı
-İl Sağlıkta Şube Müdürü
- Bütün Başhekim, başhekim yardımcıları
- Bütün hastanelerin müdürü, müdür yardımcıları
- Bütün Hastanelerin Başhemşireleri
ve vb idareci kadrolarının tamamı 2 Kasım 2011 tarihi itibariyle iptal edilmiştir. 1 yıl içinde bakanlık hastanelere KAMU HASTANE BİRLİKLERİ vasıtasıyla, il sağlık müdürlüğü ve merkez teşkilatında ise Bakan'ın taktirine göre atama yapacak.
Hükümetin 12 Haziran seçimleri öncesinde aldığı kanun hükmünde kararname yapma yetkisinin bittiği gün birçok bakanlıkla birlikte Sağlık Bakanlığı da teşkilat kanununu baştan aşağı değiştirdi.
Bakanlığının teşkilatındaki yeni düzen hakkında bilgi veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kamu Hastaneleri Birliği Kurumu kurduklarını, 81 ildeki hastanelerin yönetimleriyle ilgili kararların bu illerde oluşacak 90’a yakın birlik tarafından alınacağını bildirdi. Akdağ, bakanlıkta Verem ve Sıtma Savaş gibi daire başkanlıklarının, birçok genel müdürlüğün kapatıldığını anlattı. Akdağ, yeni yapılanmanın öne çıkan yanları hakkında şu bilgileri verdi:

Sağlıklı Yaşam Genel Müdürlüğü: Yeni kurulan bu birimin amacı, sağlıklı yaşam konusunda bireyin farkındalığını geliştirip, davranışları değiştirebilmek. Bu birimle, gıdayla ilgili reklamlar, mönülerin kalorinin ifade edilmesi, okul kantinlerinde yaptıklarımıza varıncaya kadar çok değişiklik yapacağız. Sadece beslenmeyle sınırlı da değil. Sağlıklı yaşam için ne gerekiyorsa.

Kamu Hastaneleri Birlikleri Kurumu: Hastaneler yine kamunun elinde olacak ama yöneticileri süreli sözleşmeli gelecek. Başarıyı, mali başarı, personele ödenen ek ödeme miktarları, hastane kalitesi gibi bileşenlerin ortak değerlendirmesiyle hesaplayacaklar. İllerde kurulacak birliklerin başına birer genel sekreter geliyor. İstanbul’da 6 birlik olacak. Türkiye’de yaklaşık 90 birlik olacak. Atamaları bakanlığa bağlı Kamu Hastaneleri Birlikleri Kurumu yapacak. Yöneticiler dışındaki personelin statüsü aynı kalacak.

Uzlaştırma Kurulu: Yanlış tedavi gibi durumlarda maddi manevi tazminat başvurularında uzun mahkeme süreçlerini ortadan kaldırmak için hasta, sağlık görevlisi ve meslek sigortacısını bir araya getireceğiz. Bakanlık burada uzlaşmayı kolaylaştırıcı rol oynayacak. Yargının yükünü de hafifletecek.

Performans Değerlendirmesi: Bütün yöneticiler tabi tutulacak. Bebek ölümlerinin azalması, aşılama gibi sağlık alanında konulan stratejik hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığına bakılarak performans değerlendirmesi yapılacak. Hedefe ulaşamayan görevden alınabilecek.

Yabancı Uzman Çalıştırma: Geçici süreli belli projelerde çalışmak üzere yerli ve yapancı personel istihdam edilecek. Bilgisayar uzmanı da olabilir, hastane mimarisi için mimar da olabilir.

Yerel Ürün Şartı: Savunma sanayiindeki gibi, cari açığın kapatılması için yerli tıbbi ürünler teşvik edilecek. Hastaneler toplu alım yapılıyorsa, Türkiye’de üretim ve Türkiye’den ihracat zorunluluğu getirilebilir.

Gönüllü Sağlık Gözlemciliği: Kamuoyunda trafik müfettişliğine benzetildi. Kesinlikle böyle değil. Uygun özelliklere sahip, seçilmiş, eğitilmiş insanlar, sağlık hizmetlerini alırken yaptıkları gözlemleri bakanlığa rapor edecek. Bu, şikâyet mekanizması gibi düşünülmemeli.

İkamet Mecburiyeti: İhtiyaç halinde bir sağlık personelinin çalıştığı yerde ikamet etmesi zorunluluğunu getiriyoruz. Bir ilçede doktor olup şehir merkezinde ikamet edemezsiniz.
 
Kamu Hizmetini tasfiye eden, sağlık alanını tümüyle özelleştiren, çalışanların güvencesini yok eden kararname sendikaların ve sağlık meslek örgütlerinin bütün çabalarına rağmen Meclis’e bile getirilmeden kararname ile yürürlüğe konuldu. 
663 SAYILI SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KHK İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME

1-          KHK incelendiğinde 6. maddesinde “Sağlık Politikaları Kurulu” oluşturulduğu görülmektedir. Daha önceki KHK taslağında 20 kişilik gönüllü bakanlık müşavirliğinden bahsedilmekte idi. Sendikaların ve kamuoyunun tepkisi üzerine bu 20 kişilik gönüllü müşavirlik yerine “Sağlık Politikaları Kurulu” oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
2-          KHK’nın 21. maddesinde “Yüksek Sağlık Şurası” yeniden tanımlanmakta; bilimsel, bağımsız ve objektif olması gereken bu kurul Sağlık Bakanının belirlemesi ile oluşan tamamen siyasal otoritenin etkisine açık bir kurum haline getirilmektedir. Hekimlerin, diş hekimlerinin, meslek örgütlerinin ve bu alanda örgütlü demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin Yüksek Sağlık Şurası içerisinde yer alması engellenmiştir.
3-          KHK’nın 22. maddesi ile “Tıpta Uzmanlık Kurulu” oluşturulmakta bu kurulun üyelerinin çoğunluğu yine Bakan tarafından belirlenmektedir. Bu kurulun uzmanlık eğitimi yapacak eğitim kurumlarına eğitim yetkisi verme, var olan yetkileri iptal etme, yurtdışında eğitim görmüş sağlıkçıların denkliğini belirleyecek sınav heyetini de atama gibi önemli işlevleri göz önüne alındığında daha katılımcı ve çoğulcu bir yapıya kavuşturulmasında fayda bulunmaktadır. Bakanın ve siyasi iradenin ağırlığı olmamalıdır.
4-          Sağlık Bakanlığının Taşra teşkilatı olarak İl Sağlık Müdürlükleri ve İlçe Sağlık Müdürlükleri düzenlenmektedir. KHK’ya baktığımızda bu müdürlerin nereyi idare edeceği belli değildir. Birinci basamak sağlık hizmeti zaten Aile Hekimine devredilmiş durumda. 2. ve 3. basamak sağlık hizmeti Kamu Hastane Birliklerine devredilmiş olacaktır. Bu halde il ve ilçe sağlık müdürlüklerine ne gerek vardır? Şu anda sağlık grup başkanlığının yaptığı işi ilçe sağlık müdürlüğüne devretmek yeni kadro ihdas etmek ve bürokrasiyi büyütmekten başka bir işe yaramayacaktır. Ayrıca koruyucu sağlık hizmeti veren toplum sağlığı merkezleri Bakanlığın bağlı kuruluşu olan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlanmıştır.
5-          KHK’nın 8. maddesi ile halen Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri birleştirilerek “Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü” oluşturulmuştur. KHK’da koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesi, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na devredildiği halde aynı anlama gelecek düzenlemenin Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında sayılmasını aile hekimlerinin ve aile sağlığı elemanlarının iş yükünü arttırmaya dönük bir düzenleme olarak görmekteyiz. Koruyucu sağlık hizmetinin; halk sağlığı kurumu ve sağlık hizmetleri genel müdürlüğü görevleri arasında yer alması bu görevin yürütülmesinde kargaşaya yol açabilecektir.
6-          KHK’nın 26. maddesinde “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” oluşturulmuştur. KHK’nın 58. maddesinde Hıfzısıhha Kurumu ile ilgili kanunun kaldırıldığı ve Hıfzısıhha’nın geçici 3. madde ile Bakanlığa devredildiği anlaşılmaktadır. Yani Hıfzısıhha kurumu kapatılmıştır.
7-          KHK’nın 29. maddesi ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu oluşturulmuştur. Bu kurumun başlıca görevi ağız ve diş sağlığı merkezleri ile devlet hastaneleri ve eğitim araştırma hastanelerini kamu hastane birliklerine tabi kılmak için hazırlık yapmak olarak düzenlenmiştir.  Bu kurumun görevleri arasında kuruma bağlı hastane ve sağlık kuruluşlarını kurmak, işletmek, gerektiğinde bunları birleştirmek, ayırmak, nakletmek veya kapatmak yer almaktadır.
8-          KHK’da en önemli yapılandırmalardan bir tanesi kamu hastane birliklerinin kurulmasıdır. KHK’nın 30, 31, 32, 33 ve 34. maddelerinde Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili düzenlemeler yer almıştır. Geçici maddelere bakıldığında Kamu Hastane Birliklerinin en geç 1 yıl içerisinde bakan onayı ile oluşturulacağı anlaşılmaktadır. KHK’ya ekli 2 sayılı cetvele bakıldığında en fazla 100 kamu hastane birliğinin oluşturulacağı anlaşılmaktadır. Geçen dönem TBMM’de çok sık tartışılan ve kadük olan Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili yasa tasarısı değişik bir şekilde bu KHK içerisinde düzenlenmektedir. Tamamen siyasal otoritenin emrindeki Genel Sekreterler aracılığıyla hastane birlikleri yönetilmek istenmektedir. Kamu hastane birlikleri ile hastaneler 5 sınıfa ayrılacak olup, vatandaşa verilecek hizmet de böylece sınıflandırılacaktır. Birliklerin sürekli hizmet satın alma yoluna başvurmalarının önünün açılması birlikler yoluyla sağlıkta özelleştirmenin boyutlarının büyüyeceğini göstermektedir. Personel açısından ise çok fazla belirsizlikler söz konusudur. Hizmet satın alma yoluna başvurulması personel açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Birliklerin yönetici kademesinde bulunanların tamamı sözleşmeli statüde görev yapacaktır. Dolayısıyla sözleşmeliliğin esas, kadrolu çalışmanın istisna haline getirildiği bir sistem karşımıza çıkmaktadır.
9-          KHK’nın 49. maddesi ile serbest sağlık bölgeleri kurulması öngörülmekte, bu bölgelere 3218 sayılı serbest bölgeler kanununun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Açıkça Türkiye sağlık alanında yeni tıbbi teknolojilerin deneneceği bir laboratuar haline getirilmek istenmektedir. İnsan sağlığı üzerinde böylesi sorumsuz uygulamalara sebep olacak ve insanları kobay olarak kullandıracak bir yasal düzenlemenin yapılacak olması vahim bir durumdur. Ayrıca serbest bölgelerde istihdam bakımından da birçok çalışma hakkı ile ilgili kuralda uygulanmayacağından sağlık personeli aleyhine bir durum yaratılmış olacaktır. Yine yasa dışı organ nakillerinin yapılabileceği merkezlerin oluşturulma riski de bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığının bütün bu riskleri düşünmeden böylesi bir yasal düzenleme yapması; yasal ve etik olmayan uygulamaların önünü açması anlamına gelmektedir.
10-      KHK’nın 52. maddesinde gönüllü sağlık hizmeti ve sağlık gözlemciliği düzenlenmiştir.  Gönüllü sağlık hizmeti verilmesi konusu ise sağlığın bir hak olmaktan çıktığını, yoksul kesime hizmet vermek için gönüllülere görev verildiğini göstermektedir.
11-      KHK’nın 58.maddesinde ithal hekime imkan veren düzenlemenin de gerçekleştiğini görmekteyiz. Türkiye’de ana dilinde sağlık hizmeti sunumu yapılamazken ithal hekimle yeni bir iletişim sorunu doğacaktır. Ayrıca ithal hekimle sağlık istihdam piyasasında ucuz işgücü yaratılmak istenmektedir. Sorun daha nitelikli sağlık hizmeti vermek değil, daha ucuza sağlık hizmeti vermekle ilgilidir. Aynı maddede yapılan değişiklik ile de; ülkemizde bu kadar işsiz ebe-hemşire var iken, ithal hemşire çalıştırmanın da önü açılmıştır. 
12-      KHK taslağının geçici 5. maddesinde birlik kapsamına alınacak sağlık kurumlarındaki baştabip, baştabip yardımcısı, hastane müdürü, hastane müdür yardımcısı ve başhemşire kadrolarında bulunanların görevlerinin sona ereceği, bunların mali haklarının korunacağı belirtilmiştir. Ancak ikinci görev veya vekalet sureti ile bu görevi yürütenlerin görevlerinin sona ermesinin yanı sıra mali haklarının korunacağına dair bir düzenleme yoktur. Yeni düzenlemelerde başhemşire kadrosu öngörülmediğinden başhemşirelik tamamen sonlandırılmıştır. Başhemşireliğin görevleri Kamu Hastane Birliklerinde müdürlüklere devredilmiştir. 
13-      KHK’nın geçici 11. maddesi ile en az bir yıldan beri vekil ebe ve hemşire olarak görev yapanların 657 sayılı yasanın 4/B maddesine göre sözleşmeli personel pozisyonuna alınabileceği belirtilmektedir. Ancak bu düzenleme yeterli değildir. Çünkü vekil ebe ve hemşirelerin çok büyük bir kısmı bu yıl içerisinde aile hekimleri ile sözleşme yaptıklarından vekillik statüleri kalmamıştır. Bu nedenle son iki yıl içerisinde vekil ebe veya hemşire olarak görev yapanların tamamına sözleşme yerine kadroya atanma hakkı tanınması gerekirken, kısmi bir imkan tanınmıştır.
14-      KHK’nın 56. maddesinde uzmanlık eğitimi yaptırılması düzenlenmiştir. Buna göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarında (üniversite hastaneleri) uzmanlık eğitimi veya yan dal uzmanlık eğitimi yapanların yüklenme senedi imzalayacağı ve muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınacağı belirtilmiştir. Bu kişiler uzmanlık eğitimi veya yan dal uzmanlık eğitimi sonunda hizmet yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde senet bedeli ödemeyeceklerdir. Ancak öğrencilik döneminde kendi isteği ile ayrılması ya da uzmanlık eğitimi veren kurumca eğitimine son verilmesi gibi durumlarda uzmanlık öğrenciliğini tamamlayamamaları halinde yüklenme senedindeki bedeli ödemek zorunda kalacaklardır.
15-      KHK’nın geçici 6. maddesi ile klinik şef ve klinik şef yardımcılığı görevleri sona erecek olup, bunlar eğitim görevlisi kadrolarına kazanılmış hak aylık dereceleri ile atanmış sayılacaklardır. Hali hazırdaki klinik şef ve şef yardımcılığına yapılan atama biçimi eğitim görevlisi ataması biçiminde sürdürülecektir. KHK’nın 58. maddesinde yapılan değişiklik ile 3359 sayılı kanunun ek 1. maddesi yeniden düzenlenmiştir. Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimini, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, yardımcı doçent, eğitim görevlisi ve baş asistanlar tarafından verileceği, yardımcı doçent ve başasistanların tıpta uzmanlık eğitimi verebilmesi için bu kadrolarda bir yıl çalışmaları şartı aranacağı belirtilmektedir.
16-      Üniversitelerin KHB devri ile ilgili maddeler bu KHK’de yer almamıştır. Ancak; Üniversite Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı güdümüne girmesine yönelik olarak madde 58’deki geçici ek 9 ile farklı bir düzenleme getirilmiştir. Bu madde de: Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına ait kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerin ilgili birimleri, karşılıklı olarak işbirliği çerçevesinde birlikte kullanılabilir. Üniversite tarafından, birlikte kullanılan kurum ve kuruluşlarda görevli personelin profesör ve doçent kadrolarına atanabilmesi için Bakanlığa ve bağlı kuruluşlarına ait eğitim görevlisi kadroları da kullanılabilir. Birlikte kullanım ve işbirliğine ilişkin usûl ve esaslar ile ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde döner sermaye gelirlerinden personele yapılacak ek ödemelere ilişkin esaslar Maliye Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” denmektedir.
17-      Daha önceki taslakta yer alan kamu özel ortaklığı bu KHK’de ayrı bir bölüm olarak yer almamış ancak; KHK’nin 48. maddesi ile Bakanlığın ihtiyaç duyulan tesis, hastane, sağlık eğitimi tesisi, sağlık kampüsu, sosyal donatılar ve diğer tesisler Bakanlık ve bağlı kuruluşları tarafından yaptırılabilir denilmiş ve kamu özel ortaklığının yasal alt yapısı hazırlanmıştır.
  
14694 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın