8 KASIM DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ KUTLU OLSUN Çünkü ancak özel olarak üretilmiş dedektörler ile tespit edilebilen radyasyon özel korunma önlemleri alınmadığı takdirde maruz kalındığında vücutta kanser dahil bir çok ciddi etkiler yaratabilmektedir. MR VE TOMOGRAFİ‘DE DÜNYA LİDERİ OLMAK ÖVÜNÜLECEK BİR DURUM DEĞİLDİR. Sağlık Bakanlığı’nın 2017 yılı verilerine göre Türkiye’de her 1000 kişiden 174 kişiye MR, her 1000 kişiden 205 kişiye BT çekilmektedir. MR çekimlerinde Dünya 1.cisi, BT çekimlerinde ise Dünya 2.cisiyiz. Şehir hastaneleri ve performans sisteminin de etkisiyle MR ve BT çok gereksiz ve bilinçsizce kullanılmakta az sayıdaki teknisyen ve radyolog hekimlerin iş yükünü sürekli artmaktadır. Öte yandan gereksiz yere tomografi çekilen hastalar(özellikle çocuklar) kanser riski ile karşı karşıya kalıyor. Bir Akciğer tomografisinde alınan radyasyon dozu yaklaşık 300 Akciğer röntgen filmine eşittir. Yapılan araştırmalar yakın gelecekte görüntüleme işlemlerinden kaynaklanan kanserler tüm kanserlerin %2’ini oluşturacaktır. Özellikle BT gibi yüksek radyasyon yayan sistemlerin kullanımında çok dikkatli olunması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırma radyolojik tetkiklerinin ⅓ standartlara uygun çekilmediğini ve tekrar edildiğini ortaya koymuştur. Gereksiz tetkikler ve standartlara uygun olmayan tetkikler hastaların defalarca radyasyona maruz kalmasına sebep olmakta ve kansere davetiye çıkarmaktadır. YETERSİZ İSTİHDAM EN ÖNCELİKLİ SORUNDUR! AB ülkeleri ile ülkemizdeki radyoloji teknisyenlerini kıyasladığımız İngiltere’de 3048 kişiye 1 radyoloji teknisyeni, Hollanda 1/3303, Almanya 1/2711, Fransa 1/2850 iken Türkiye’de 5650 kişiye 1 radyoloji teknisyeni düşmektedir. AB ülkelerinde bir radyoloji teknisyeni günlük mesaisinde ortalama 30 hastaya işlem yaparken ülkemizde bu sayı en küçük hastanede bile 80—85 civarındadır. AB ülkelerinde ortalama her 100 bin kişiye 12 radyolog düşerken ülkemizde bu rakam 5 civarındadır. Bizler Avrupa’daki meslektaşlarımızın 2-3 kat daha fazla işlem yapmaktayız. Az sayıda büyük bir özveri ile çalışan meslektaşlarımız sağlıksız ve ağır çalışma koşulları nedeniyle kansere yakalanıyor. 2018 yılında 6340 kişi radyoloji teknisyenliği(Tıbbi Görüntüleme) ve Nükleer tıp bölümlerinden mezun olmuştur. Sağlık Bakanlığı’nın KPSS ile istihdam ettiği kişi sayısı 237’dir. Nükleer tıp bölümü mezunlarına ise kadro verilmemiştir. Bir yanda hastanelerde personel eksikliği nedeniyle mevcut çalışanlar fazla çalışmaya zorlanmakta öte yandan da her yıl binlerce yeni mezun işsizlikle karşı karşıya. Bu sağlıksız planlamanın sonucudur. KANSER OLMAK KADERİMİZ DEĞİLDİR! Radyoloji mesleği tıpkı maden ocağında çalışanlar gibi ağır ve tehlikeli meslekler sınıfındadır. Mesleğin çalışma usul ve esasları, alınması gereken güvenlik önlemleri kanun ile belirlenmiştir. Ama ne yazık ki maden ocaklarında çalışanlar gibi radyolojide de tüm birimler özelleştirilmiş, taşeron eliyle yürütülmektedir. Güvenlik önlemlerinden yoksun, esnek çalışma, kuralsız çalışma, ehliyetsiz eleman çalıştırma, sosyal ve özlük haklardan yoksun çalışma ve bunun sonucunda radyasyondan dolayı sağlığını kaybetme, kanser olma devletimizin eliyle bu mesleğin fıtratı haline getirilmiştir. Her yıl onlarca meslektaşımıza Kanser teşhisi konuluyor. Bizler endişeliyiz, mutsusuz daha da önemlisi hiçbir şey düzelmeyecek diye umutsusuz. Dernek olarak yakın geçmişte yaptığımız anket çalışmasında ankete katılanların radyoloji teknisyenlerinin %95’i mutsuz ve geleceklerinden kaygı duyduklarını ifade ederken sadece %5 lik çok küçük bir kesim sağlık uygulamalarından ve radyoloji teknisyeni olarak çalışmaktan memnun olduğunu beyan etmiştir. Yine ankete katılanların %24’ü imkan olsa meslek değiştirmek istediğini ifade etmiştir. Bir meslek grubunda %95 oranında memnuniyetsizlik söz konusu ise Sağlık Bakanlığı’nın ve Çalışma Bakanlığı’nın sorumsuz ve kayıtsız kalamaması gerekiyor ve sorunların çözüm üretmesi gerekiyor. TAŞERONLUK SİSTEMİ ALARM VERİYOR! Başta Şehir Hastaneleri olmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerin tamamına yakını görüntüleme hizmetleri taşeronlara devredilmiştir. Görüntüleme hizmetleri taşeron firmalar tarafından verilmektedir. Taşeron firmalarında daha ucuz iş gücü diye eğitimsiz, ehliyetsiz alaylı diye tabir edilen kişilerce hizmet verilmektedir. Her yıl 6000 civarında mezun olan gencimiz radyoloji teknisyenliği okullarından mezun olup iş bulamazken ile ilgili eğitim almamış bu kişiler en başta kendi sağlıklarını daha sonra hastaların sağlığı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Özel hastanelerde de durum bundan farklı değildir. Özel hastanelerde ve taşeron firmalarında çalışan radyoloji çalışanları kanunların kendilerine sağladığı, radyasyon izinlerini, yıpranma hakları kullanamıyorlar ya da kullandırılmıyor. Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri olarak ne mi istiyoruz? - İnsanca çalışma koşullarının sağlanmasını, - Mevcut kanunların uygulanmasında keyfiyete son verilmesini, - Özlük ve ekonomik haklarımızın iyileştirilmesini, - Fiili hizmet (yıpranma) önündeki engellerin kaldırılmasını, - Lisans tamamlama ve yükseköğrenim hakkımızın verilmesini, - Ehliyetsiz eleman çalıştırmaya son verilmesini - TAŞERONLUK SİSTEMİ’ne SON verilmesini istiyoruz! Tüm radyoloji çalışanlarının 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü kutlu olsun Tüm Radyoloji Teknisyen ve Teknikerleri Derneği(TÜMRAD-DER) Genel Merkezi |
2201 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |