• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/tumradder/
  • https://twitter.com/TumradDernegi
LOGOMUZ
Genel Başkandan
 Heybet ASLANOĞLU
Genel Başkan
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği

Cevizlik Mah. Hüsreviye Sok. No.7 Günay İş Hanı K.3/40 
Bakırköy/İSTANBUL

Tel - Fax:
0 (212) 530 30 23

Gsm:
Heybet ASLANOĞLU(Başkan)
0 532 292 46 27

E-Posta:
tumradder@gmail.com



RADYOLOJİ ANDI
İŞ-BECAYİŞ İLANLARI
İŞ İLANLARI
KANAL RADYOLOJİ
SAĞLIKTA TŞERON, SÖZLEŞMELİ, VEKİL OLMAZ. HERKESE GÜVENLİ İŞ VE KADRO İSTİYORUZ.
Derneğimiz ve SES İstanbul Şubeleri Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi bahçesinde 4B'li, 4D'li, Taşeron Sağlık İşçileri ve Atanmayı bekleyen sağlık mezunları için GÜVENLİ İŞ ve KADRO Talep eden Basın Açıklaması yaptık.

Basın Açıklaması'nda söz alan dernğimizin Genel Başkanı Heybet ASLANOLU '' Yillardir hep şunu savunuyoruz. Saglık hizmetleri bir ekip ișidir. Hiç bir meslek grubu diğerinden daha daha onemsiz değildir Hatirlayın Covit 19 nedeniyle ilk kaybettigimiz arkadaşımız ozel bir hastanede sekreterlik yapan Dilek TAHTALI adinda bir sağlik calışanıydı. Ardından Prof. Dr. Cemil TAŞÇIOGLU hocamızı kaybettik. Bu mücadelede her sağlik personeli özveriyle calışmışs hayatını ortaya koymuştur. Ekonomik iyileştirmelere gelince sen ssözleşmelisin, sen taşeronsun, sen memursun ama.. diye hepimizi böldüler. ADALETSIZLIKLERIN ARDI ARKASI KESILMIYOR. COVİT19 ayrım yapmıyor. Sağlık Bakanlığı uygulamalarıyla ayrım yapıyor.

4B'lere, 4D'li çalışan ambulans şörfürlerine verilen sözler unutuldu. Her yıl yenilenen bu sözleşmeler sağlık çalıșanlarına karşı bir baskı aracı olarak kullanıldığına defalarca șahit olduk. Sağlık hizmetleri bir bütündür ve sağlik hizmetleri taşeron firmalarının insafina bırakilamayacak kadar önemli bir kamusal hizmettir. Görüntüleme birimleri taşeronlar tarafından işletiliyor. Bu pandemi surecinde bile taşeron firmalar sağlik personelinin işine son vermek yada ücretsiz izine çikarmak gibi uygulamalardan geri kalmadilar. Bakanllık bunlari izlemekle kaldı Şișli Etfal Hastanesinde çalışan 54 radyoloji çalışanı isten çıkarıldı. Bu nedenle Güvenceli İş diyoruz. Güvenceli Kadro talep ediyoruz.

Bu sürecte kamu ya ve üniversite hastanelerine personel alimi  yapiliyor. Bu ilanlarda 12 yıl çalışma şartı yanında onlarca belge isteniyor. Bu uygulamalar tamamen kendi yandaşlarını bu kadrolara yerleştirmek icin sartlar konulmuş. Bunlar adalet duygusunu yok eden uygulamalardir. Kara vericiler bu ulkeye yazik ediyor. ADALET MULKUN TEMELI DIYORUZ bu uygulamalar bu ülkenin temeline dinamit koymaktir.
Atanmayi bekleyen 600 bin civarinda saglik mezunu arkadaslarimiz Icin ADALET İSTİYORUZ,
2012 yilindan beri okullardan mezun veren ve daha meslek tanimi bile yapilmadigi icin kadro acilmayan Nukleer Tip Teknikerleri icin ADALET ISTIYORUZ.

Sağlıkta HERKES İÇİN ADALET ISTIYORUZ ''dedi.

TÜMRAD-DER ve SES tarafından hazırlanan ortak açıklamayı SES adına Diren DOĞAN okudu.

ORTAK BASIN AÇIKLAMASI METNİ

      BASINA VE KAMUOYUNA

      RENGARENK  İSTİHDAM MODELLERİ CANIMIZA YETTİ, İÇİMİZİ KARARTTI

Bugün burada toplanmamızın amacı 30 Mart 2014 tarihinden  sonra  atanmış  4/B ‘lilerin  iki arada bir derede bırakılarak kadrosuz güvencesiz çalıştırılmaya mahkum edilmesi ve  kamuda taşeron olarak çalıştırılan sağlık emekçilerinin güvencesiz çalıştırılmasına dair  temel sorunlarını  siz değerli basın emekçileri  ve kamuoyuna deklere etmektir. 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimler öncesinde ve 30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimler öncesinde mevcut sözleşmeliler kadroya geçirilmiştir. Ancak sonraki süreçlerde sözleşmeli istihdamın şişirilmesine ve kapsamının genişletilmesine devam edilmiş, her dönem sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi seçim yatırımına dönüştürülmüştür. Gelinen noktada kamuya kadrolu personel alımları durma noktasındadır ve neredeyse tüm alımlar sözleşmeli personel alımına dönüşmüştür. Öte yandan özellikle OHAL’in hayatımıza kattığı yeni bir istihdam modeli olan, kamuda  3+1  olarak bilinen atamalar temel istihdam biçimi haline getirilmiştir.  3+1 sözleşmeli atama biçimine dayanak oluşturan mevzuat  her ne kadar personel istihdamında güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli atamaların yapılabileceğini vurgulasa da, Sağlık Bakanlığı tarafından temel istihdam  modeli olarak benimsenmiş, kadrolu atamı tamamen terk etmiş durumdadır.

 Sözleşmeli Çalışma Sorunsalı

 Ancak geçici işlerde uygulanabilirliği söz konusu olan sözleşmeli çalışma modeliyle  yapılan istihdamlar, zor koşullarda sunulan ve süreklilik gerektiren sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyen durumların başında gelmektedir. Sağlık emekçilerini ciddi bir gelecek kaygısına sürüklemektedir. Çünkü sözleşmeli personelin tam anlamıyla eş durumu tayin hakkı yoktur. Sürekli aileye ve  aile bütünlüğüne vurgu yapan hükümet, sözleşmeli sağlık emekçilerinin bu haklarını yok sayarak aslında kendisiyle çelişip, çok ciddi mağduriyetleri görmezden gelmektedir. Yüzlerce süresiz 4B’li  sözleşmeli personeli aileleriyle aynı şehirde bile yaşayamamaktadır,  çocuklarını, eşlerini kilometrelerce uzakta bırakarak ekmeğinin peşinde koşan sağlık çalışanlarının aileleri parçalanmaktadır. 

Sözleşmeli çalışan eğitim durumu mazeretiyle tayin olamamaktadır. Sözleşmeli çalışma; görevde yükselmede, tayin ve terfilerde kariyer ve liyakat ilklerini, adaleti ortadan kaldırmaktadır.  4/B’li sözleşmeli  çalışan istifa ettiği takdirde bir yıl geçmeden 3+1’li olarak bile atanamamaktadır. Bunun bizler için manası hem kişinin temel hakkı olan gerekçeli durum söz konusu olduğunda istifa hakkının engellenmesi hem de ola ki istifa edersen seni 1 yıl açlıkla terbiye ederimden başka bir şey değildir. Bugün süresiz 4B kadrosunda çalışan bir sağlık emekçisi her şeye rağmen istifayı göze alıp 3+1 modeli ile atandığında, tekrardan en az üç sene daha sözleşmeli çalıştırılmaya mahkum edilmektedir. Bir çok özlük hakkından mahrum bırakılan sözleşmeli sağlık emekçilerinin nöbet ücretinden  %14  SGK kesintisi yapılmaktadır.  Dolayısıyla kadrolu memurdan önce vergi dilimine girip kadrolu memurdan daha çok vergi ödemektedir. Her yerde ve her zaman sağlık emekçileri olarak şunu yüksek SES’le dillendirdik ve dillendirmeye de devam edeceğiz; sağlık bir ekip işidir ve ayrıştırılamaz. Dolayısıyla sözleşmeli istihdam modelleri (4B, 3+1, 4D, taşeron) sağlık emekçilerini değil ayırmak parçalamaktır. Bizler biliyoruz ki bu istihdam modellerinin arkasında yatan asıl amaç sağlık hizmetlerini daha kolay özelleştirmek için çalışanları birbirine rakip hale getirmek, örgütsel bütünlükleri parçalamak, ekip anlayışına dayalı dayanışmaları yok etmeye çalışmaktır. Ama yağma yok; bizler sağlıkta emek üretenler olarak, bir ekip olduğumuzu ve ayrıştırılmaya da, sömürünün derinleştirilmesine karşı da daha güçlü örgütleneceğiz.

İnsan İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz

Yıllardır hastanelerde ve tüm sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında birlikte ürettiğimiz sağlık hizmetinin ayrıştırılmasının en büyük mağduriyetini Pandemi sürecinde yaşadık. 4D’li sağlık işçisi çalışanlar ve taşeron çalışanlar yaptığımız işin büyük kısmını sırtlamalarına rağmen performans ödemesinden bir kuruş bile  faydalanamadılar. Tomografi ve MR gibi görüntüleme merkezlerinde taşeron işçisi olarak çalışan radyoloji teknisyenleri ön saflarda mücadele verdiler, korona virüse maruz kalıp enfekte oldular. Gelinen noktada 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun sözleşmeli istihdamı “zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işler” ile sınırlayan düzenlemesi adım adım genişletilmiştir.  Anayasanın 128. Maddesi açıkça ihlal edilerek kadrolu personel tarafından yerine getirilmesi gereken asli ve sürekli hizmetlerde de sözleşmeli, taşeron istihdamına geçilmiştir.

 Sağlık hizmetinin bölünüp parçalanması ve taşeron şirketler aracılığıyla gördürülmesi, sağlık hizmetinin doğasına aykırıdır. Sağlık hizmetlerinde süreklilik, bütünlük ve istikrar esastır; güvenceli çalışma tüm sağlık emekçilerinin hakkıdır. İnsan onuruna aykırı kölece bir çalıştırma biçimi olduğu herkes tarafından kabul edilen taşeron çalıştırma yasaklanmalı, tümüyle ortadan kaldırılmalıdır.  Sağlık alanında başta taşeron işçileri olmak üzere, taşeron, sözleşmeli, vekil ayrımı yapılmadan güvencesiz biçimde istihdam edilen tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kadrolu statüde güvenceli çalıştırılmalıdır. Kamu hastanelerinde taşeron şirketlere devredilen görüntüleme hizmetleri ve buralarda şirketlerde çalışan radyoloji teknisyeni arkadaşlarımız başta olmak üzere, tüm sağlık çalışanlar kamuda güvenceli biçimde istihdam edilmelidir.

Kadrolu ve Güvenceli iş’in  Hukuksal Boyutu

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 23. Maddesinde; ‘’Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır’’ der. Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır, denilmektedir.

Ülkemiz Anayasanın 5. Maddesinde ise  “… Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak” devletin temel amaç ve görevleri olarak düzenlenmiştir.

Dolayısıyla bir emekçi için güvenceli çalışma haktır ve geleceğe güvenle bakmasını sağlayan tüm unsurları barındırmak zorundadır. Söz konusu unsurlar; iş güvencesi, adil gelir güvencesi, istihdam güvencesi, sosyal güvenlik güvencesi, kamu görevine girme ve görevde yükselmede adalet, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı başta olmak üzere sendikal hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması gibi temel başlıklar halinde sıralanmaktadır.

 Kamu emekçilerinin güvence zincirinde en çok yıpratılan, kopuş aşamasına getirilen halka iş güvencesi halkasıdır. Çünkü iş güvencesi kamu emekçilerinin şahsını değil, tüm vatandaşlara eşit, tarafsız, piyasa fiyatlarından azade bir şekilde verilmesi gereken kamu hizmetini korumaya yönelik temel bir haktır. Dolayısıyla kamu hizmetleri alanının daraltılmasının, piyasaya açılmasının, tasfiye edilmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu nedenle kamu alanını piyasaya açan düzenlemelerle kamu emekçilerini özel sektör çalışanları ile eşitlemeyi temel alan düzenlemeler birbirine paralel olarak hayata geçirilmiştir.

İşsiz  sağlık bölümleri  mezunu sayısı günden güne artıyor:

Her yıl sağlık meslek yüksekokullarından ve sağlık yüksekokullarından 70 binden fazla kişi mezun olmaktadır. Yıllık sağlık personeli atamaları  ve yıllık sağlık bölümleri mezunları orantılığında; mezunların yarısından fazlası işsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Tam da bu noktada pandemiyle birlikte sağlık emekçilerinin yetersizliği bu kadar gün yüzüne çıkmışken, ülkemizde özellikle büyük metropollerde kalıcı ve geçici sağlık tesislerinin sayısını arttırmaya giden siyasi iktidar, hala yeni açılan hastanelerde kimlerin çalışacağı konusunda sessizliğini korumaktadır. Sadece İstanbul’da açılan sağlık tesisleri kapasiteyi beşte bir oranında arttırmışken, bu yeni tesislerde çalışacak sağlık emekçilerinin atanmaması var olanı bile karşılayamayacak durumda olan sağlık emekçilerinin görevlendirilmesi bizlerin yaşadığı bir başka mağduriyetidir.

Biz sağlık emekçilerinin talepleri uzun süredir dillendirdiğimiz kamuoyu ile paylaştığımız haliyle söyledir

             Yoksulluk sınırı üzerine çekilmiş temel ücret istiyoruz

             3600 ek gösterge hakkımız artık hayata geçirilmelidir

             Pandemi sürecinde yaşanan performans ödemleri sırasındaki adaletsizlikler giderilmelidir.

             Çok riskli iş kolu çalışanıyız ve yıpranma hakkımız 5 yıla 1 yıl şeklinde düzenlenmelidir

          Sağlık alanındaki personel yetersizliği derhal giderilmeli, yeni atamalar kadrolu, güvenceli yapılmalı, 4B 4C 4D sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam modelleri ile çalıştırılan bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri hemen şimdi 4A kadrosuna geçirilmelidir.

 

 

İSTANBUL SES ŞUBELERİ

TÜMRAD-DER DERNEĞİ









  
1326 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın