DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ AÇIKLAMALARIMIZ
Bugün bizler için çok özel ve önemli bir gün. 125 yıl önce W.C. Röntgen x ışınlarını bularak tıbbi görüntülemenin temeline ilk harcı koyduğu gündür bugün. Bu nedenle 8 Kasım tüm dünyada Dünya Radyoloji Günü olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 8 Kasım’ı önceki yıllara göre oldukça buruk geçiyoruz. Çünkü tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 Pandemisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de can almaya devam ediyor. Pandemi mücadelesinin ön saflarında yer alan sağlık meslektaşlarımızdan 40 bin civarında kişinin hastalanmasına 120 civarında meslektaşımızın, sağlık emekçisinin ölümüne neden oldu. Öncelikle bu süreçte hayatlarını kaybeden sağlık emekçilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Hasta olan arkadaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Diğer yandan İzmir merkezli Ege bölgemizde büyük bir deprem felaketi yaşadık. Orada da çok canımızı kaybettik. Zaman zaman kurtarılan insanlarımızla umutlandık, sevindik ama bu sevinçlerimiz ne yazık ki çok kısa sürdü. Birkaç günlük umutlu bekleyişin ardında ki tablo 130 civarında ölü, 1000 civarında yaralı. Milletçe bu tabloya çok üzüldük. Neden? Neden? Neden? Diye sormaya, sorgulamaya başladık. Arkadaşlar arası sohbetlerde, sosyal medya mecralarında bu sorgulamaların tamamında sebepler aynıydı aslında. Tedbirsizlik, önlem alınmaması, hazırlık yapılmaması elbette en önemli sebeplerdir. Ancak sebeplerin başında işgüzar müteahitler, bunlara bu ihaleleri veren denetlemeyen veya yetersiz denetleyen yöneticiler, idareciler sonuç olarak Kamu Yönetimi’ndeki eksiklikler hem depremde canlarımızı alıyor hem de Covit-19 pandemisinde canlarımızı almaya devam ediyor. Değerli dostlar, Şöyle bir etrafımıza bakınalım, güler bir yüz bulamazsınız, Herkes veryansın ediyor, hiç kimse durumdan hoşnut değil, önünü göremiyor. Yarına dair bir plan yapamıyor. Adeta günü birlik yaşamaya günü kurtarmaya hapsedilmiş durumdayız. İşçiler mutsuz, memur mutsuz, esnaf mutsuz, atananlar mutsuz, atanamayanlar umutsuz çok kaotik bir durum olduğunu söylemek abartı olmaz. Radyoloji teknisyenleri ve teknikerleri olarak bizlerin biz çok sorunu var. Her şeyden önce Sağlık Bakanlığı’ndan sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının sağlaması talebimiz var. Bunların yanında özlük ve ekonomik haklarımızın her gecen gün daha da kısıtlandığı ve daraltıldığı bir süreçten geçiyoruz. Meslek örgütü olarak bunların hepsinin farkındayız ve değişik platformlarda dile getiriyoruz. Ancak karşımızda diyalog kültürünü kaybetmiş, olaylara çalışan penceresinden bakmayan, masa başında alınan kararlarla 1 milyona aşkın sağlık çalışanlarını duymayan, görmeyen bir yönetim anlayışı olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum. Bakınız Sağlık Bakanımız bundan bir hafta önce 5 günlük İstanbul’daki programlarında Covit-19 ile mücadele için sağlık çalışanları haricinde herkes ile ve her kesimle görüştü. Defalarca çağrıda bulunduk. Bu savaşı cephedeki askerlerle yani sağlık çalışanları ile kazanabilirsiniz. Sağlık çalışanlarını veya temsilcilerini toplayıp dinleyin kulak verin, talepleri var bunları dikkate alın dedik. Bizleri duymamaya, görmemeye yemin etmişlercesine sağlık çalışanlarının sorunlarına karşı sessizler. Değerli arkadaşlarım dostlarım, Bizlerin millet olarak birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımızın olduğu günlerdir bugünler. Bizler birimize sırtımızı dönerek hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Hepimiz kaybederiz. Gemi batarsa hepimiz batarız. Bizi duymak istemeyen, gözlerini, kulaklarını hatta kalplerini kapatan o makam mevki sahipleri sanmasınlar ki gemi battığında onlar kurtulacak. Onlarda kutulamayacaklar. Bizler sağlık emekçileri ve radyoloji teknisyenleri ve teknikerleri olarak tüm bu olumsuzluklara rağmen ve sağlık yönetimi ile ilgili zafiyetlere rağmen görevimizin başındayız ve olacağız. Özellikle bu Covit-19 belası def edilinceye kadar, hangi zor şartlar bize dayatılırsa dayatılsın görevimizden, emeğimizden asla geri durmayacağız. Ülke olarak bu illetten kurtuluncaya kadar canımız pahasına mücadelemizi sürdüreceğiz. Covid-19 ile mücadele ederken taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bununda mücadelesini her zaman olduğu gibi vermeye devam edeceğiz. Değerli meslektaşlarım, Şart ne olursa olsun mesleğinize, meslek örgütünüze ve meslektaşlarınıza sahip çıkın. Mesleki tüm sorunlarınızı bize iletin. Bizler TÜMRAD-DER olarak yöneticisinden, üyesine hepimiz büyük bir ailenin mensuplarıyız. Bu zor süreçten kurtulmanın tek yolu dayanışmaktır. Büyük bir aileye mensup olmak ve dayanışmaya ortak olmaktır. Bir kez daha TÜMRAD-DER ailesi adına her şeyden önce sizlere ve ailenize sağlık diliyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Tüm bu olumsuzluklara rağmen hepinizin 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü’nü kutluyorum. Saygılarımla Yönetim Kurulu A. TÜMRAD-DER Genel Başkanı |
1065 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |