SAĞLIKTA LİYAKAT, ATAMALARDA ADALET İSTİYORUZ! Ortaöğretim Hemşirelik, Acil Tıp Teknisyenliği ve Tıbbi Sekreterlik Temsilcilerinin Katılımıyla Derneğimiz Genel Merkezi'nde Basın Toplantısı düzenledik. Basına ve Kamuoyuna Bildiğiniz gibi 11 aydır tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de COVİD-19 ile amansız bir mücadele verilmektedir. Bu süreçte 360’ı sağlık emekçisi olmak üzere 25 bin üzerinde vatandaşımızı kurban verdik. Öncelikle sağlık çalışanları olarak aylardır izinlerimizi kullanmadan, sevdiklerimize çocuklarımıza hastalık bulaştırırız endişesi ile sarılamadan ve bu süreçte 360 arkadaşımızı, sağlık emekçisini bu mücadelede kaybederken birilerinin 5 yıldızlı otellerde kar partilerini düzenlemesini, bizler bir yıldır izinlerimizi kullanamıyorken bir kesimin sanki herşey bitmiş gibi tatile çıkmasını en sert şekilde KINIYORUZ. Bizim hiç kimsenin tatilinde gözümüz yok. Biz bir savaş veriyoruz. Her seferinde tamam rahat nefes alacağız derken tekrar tekrar başa dönüyoruz. Haziranda yaşadık Ekim -Kasım aylarında yaşadık. Ve dün akşam açıklanan vaka sayılarına baktığımızda bunca emek birileri keyif yapacak diye heba olmasından endişe ediyoruz. Bizim tepkimiz, isyanımız bunadır. Bir başka şeye daha tepkiliyiz. Biz sağlık çalışanları 11 aydır amansız hiçbir beklenti içerisine girmeden mücadele verdik veriyoruz. Bu süreçte 150 bin üzerinde sağlık çalışanımız Covit’e yakalandı. Bazılarımız hafif atlattık. Bazılarımız günlerce yoğun bakımda kaldı. Bazılarımız maalesef bu savaşı kaybetti. 360 canımızı verdik. Bu süreçte binlerce arkadaşımız hastalık ağır seyrettiği için hizmet veremez durumda kaldı. Personel eksikliğimiz daha öncede mevcuttu. Ancak Covit sürecinde bu eksikliği en derin şekilde hissettik. Sağlık Bakanlığı personel istihdam ederek destek vermesi gerekirken Sağlık çalışanlarının izinlerini iptal ederek, istifa ve emekliliklerini yasaklayarak çözüm bulmaya çalıştı. Her ne kadar geçen hafta itibariyle izinlerle ilgili kısıtlamanın sona erdiğini duyursa da uygulama hastane idarecileri eliyle aynen devam ediyor birçok kurumda birçok birimde personel eksik diye izinler verilmiyor. Nüfus başına düşen sağlık personeli sayımız OECD ülkelerinin 1/3 oranındadır. Hal böyle iken sağlık alanında 100 bin civarında personel eksikliğimiz mevcut iken Sağlık Bakanlığı’nın 2021 Sağlık İşgücü planlamasına dair bir çalışmasının bulunmaması varsa da bizim gibi STK’lardan gizlemesi, paylaşmamasını doğru bulmuyoruz. Sağlık alanında değişik branşlardan binbir güçlükle okumuş mezun olmuş ve kadro umuduyla yaşayan 600 bin üzerinde gencimiz var. Her biri kendi alanında eğitimli, donanımlı ve dinamik bu gençlerimizin ISRARLI TALEPLERİ var. Biz sağlık çalışanları bu Covid sürecinde çok yorulduk çok yıprandık. Ve bunu mücadeleyi verirken birilerinin belirttiği gibi RÜŞVET talep etmedik. Biz rüşvet değil ekonomik ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini, sağlık çalışanlarına vaad edilen 3600 ek göstergenin yasalaşmasını istiyoruz. SAĞLIKTA LİYAKAT ve ATAMALARDA ADALET İSTİYORUZ! Biz Sağlık Bakanlığından şunu talep ediyoruz. Bakanlığın her yıl kendi web sayfasında yayınladığı Personel Dağılım Cetvelinin bir an önce yayınlamasını istiyoruz. 2019 cetveline göre her hastane 3’te 1 oranında eksik personel ile çalışıyordu. Sağlık iş gücü planlamasını bu cetvele göre yapmasını ve acilen sağlık personeli ataması yapılmasını İSTİYORUZ. Bir başka tepkimiz de Sağlık Bakanlığı’nın branşlar arasında ayrımcılık yapmasıdır. Bizler her konuşmamızda sağlık bir ekip işidir diyoruz. Demeye de devam edeceğiz. Hiçbir meslek grubu önemsiz değildir. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın son 3 yıllık sağlık atamalarına baktığımızda bazı branşların Son 4-5 atamada sıfır olması kabul etmiyoruz.Yüksek puanlar almasına rağmen Acil Tıp Teknisyenliği, Tıbbi Sekreterlik, Anestezi, Laboratuvar, Diş Teknisyenliği, Çevre Sağlığı Teknisyenliği, Hemşirelik ve Röntgen Teknisyenliği mezunlarımız sıfır kadro nedeniyle atanamıyorlar. Ayrıcalık değil, Kadro dağılımlarında adalet sağlanması talebimizi ısrarla bir kez daha belirtiyoruz. (Tablo-1) Bir başka şeyi daha belirtmek istiyoruz. Sağlığın her alanında yönetim kademesinden en alt kademeye kadar liyakatın esas alınmasını istiyoruz. Sağlık hizmeti ciddi bir iştir ve mutlaka eğitimli, donanımlı kişiler tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Hastane başhekiminden tutunda müdürüne, müdür yardımcısına ve birim sorumlularına kadar A sendikasının üyesi olması veya A partisine yakın olması gibi resmi olmasa da fiili uygulamalar sağlık camiasında oldukça rahatsızlık, huzursuzluk yaratmakta ve iş barışını bozmaktadır. Bu uygulamalara son verilmesini ve liyakatın esas alınmasını istiyoruz. Ayrıca örgün eğitimi mevcut olan bazı sağlık bölümlerimizin 65-70 bin mezunu boşta gezerken İŞKUR tarafından veya İŞKUR ile iş birliğindeki bazı firmalar tarafından 3-4 günlük kurslarla belge verilerek hastanelerde taşeron firmalarda çalıştırılması çok yanlış ve sakıncalıdır. Bu kişilere hasta emanet ediyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın özellikle Tıbbi Sekreterlik ile ilgili açılan kurslara müdahale etmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz. Basın toplantısına son verirken 2021 yılı Sağlık Çalışanları yılı olarak ilan eden Sağlık Bakanımızdan Acilen Sağlıkta en az 50 bin kadrolu sağlık personeli istihdamı için karar almasını ve özellikle orta öğretim mezunlarının kadro dağılımındaki adalet talebini ve mağduriyetlerini yinelemek istiyorum. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) Ortaöğretim Mezunları Atamalarda Adalet İstiyor. |
1334 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |